İnsanoğlu sosyal bir
varlıktır. İnsanların bedensel ihtiyaçlarının yanında en önemli ihtiyacı sosyal
bir varlık olmasının gereği olan iletişim kurma ihtiyacıdır. İnsanlar
birbirleriyle bilişsel köprüler oluşturamazsa kendini gerçekleştirememekte ve
anlaşılamamak devamında birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
İletişim
aynı zamanda beceri işidir. Anlayabilmek, anlaşabilmek, kendini ifade edebilmek
ve karşı tarafı tanıyabilmek iletişim becerilerinin el verdiği ölçüde ve
kapasitede gerçekleşir. Aynı milletten, kültürden yani aynı dilden olan insanların
iletişimi bile belirli yerlerde zor sayılabilir. Hele ki bu iletişim farklı
dili kullanan milletler arasında cereyan edecekse işte orda tercüme faaliyeti
devreye girmektedir.
Dünyamız çok kozmopolit
bir gezegen. İçerisinde insanoğlunun binlerce dilini barındırmaktadır. Bu
diller ile yaşayan toplumlar gezegen üzerinde belirli işleyişleri yerine
getirmek için birbirleriyle iletişim kurmak zorundadır. Bu, tarih boyunca hep
böyle olmuştur. Tercüme işte burada devreye girmektedir. Bir toplumun derdini
diğer topluma kavratma işidir. Tercüme aynı zamanda iletişim becerilerinin en
üst seviyelerinden bir tanesidir.
Birbirine yabancı iki bireyin arasında köprü
kurmaktır. İki veya daha fazla tarafın birbirleriyle olan tarafsız, dostane ya
da düşmanca ilişkilerinin durumunu değiştirebilir. Düşmanları dost, dostları da
düşman edebilir. Tercüme bir bakıma bıçak sırtı bir iletişim çeşididir. Modern
denilen zamanımızda bile kameralar önünde en saygın tercümanlar hata yapabiliyor
ve bu hatalar nice farklı anlaşılmalara yol açabiliyor.
Hal böyle iken, eski
Mısırlılar ile antik çağ Yunanlılarının arasındaki iletişimi sağlayan
tercümanların durumunu ya da Amerika kıtası henüz keşfedilip Amerika ismini
almamışken bu kıtanın kuzeyinde yaşayan yerliler ile güneyindeki Maya
uygarlığının arasındaki tercüme faaliyetlerini de bu çerçevede düşünmek lazım.
Tercüme eskilerde şimdiki gibi dijital ortamlarda değil, her an kılıç çekmeye
hazır kabile reisleri ile devlet yöneticileri önünde gerçekleşmekteydi.
Tercüme faaliyeti elbette
kendisini icra etmeye çalışan bireyi zor duruma düşürecek bir faaliyet değildir
fakat günümüzde de olduğu gibi USTALIK çok önemlidir. Dillere hakimiyet,
tecrübe, yetkinlik ve biraz da kıvrak zeka tercüme faaliyetinde olmazsa olmaz
unsurlardır. Terminoloji bilgisi içermeyen bir tercüme anlam yükü azaltılmış,
madden dolu ve anlamca boş a4 kağıtlardan ibarettir.
Söylendiği üzere, tercüme
dilden dile, kültürden kültüre, insandan insana, hayattan hayata köprüdür.
Mühendisi ehil olmayan her köprü de çökmeye mahkumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder